Rıza Zarrab’ın mahkemedeki sözleri ne kadar gerçek, ne kadar baskı altında, ne kadar itiraf test etme imkânına sahip değiliz. Nihayetinde ABD ile anlaştı, ABD-FETÖ tezleri ne ise o doğrultuda konuşuyor, Türkiye’ye yönelik yeni bir operasyonun parçası ve içeride bu operasyon CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden yürüyor.
17-25 Aralık neyse ABD’deki mahkeme odur. Türkiye’de yapamadıklarını şimdi ABD’de yapıyorlar. Bu, rüşvet davası değil, siyasi müdahale davasıdır, 15 Temmuz bağlantılıdır. Bir “ekonomik darbe” planı uygulanmaktadır. Türkiye’yi haraca bağlamaya dönük bir haydutluğun alt yapısını hazırlamaya çalışıyorlar.
Rüşvet davası diyenler şunu bilmeli ki; Türkiye içindeki bir mesele ABD mahkemesinin konusu değildir, olamaz. Dünyanın en büyük rüşvet ve yolsuzluk ülkesindeki davalara nasıl Türk mahkemesi bakmıyorsa onlar da Türkiye içindeki bir meseleyi konu edinemez.
Ancak ifadeleri dikkatle okuyanlar, Zarrab davasında bir başka ilişkiyi göreceklerdir. O da şudur:
FETÖ ve CIA’nın İran parasına çökme planı
Aslında İran’la para ilişkilerine FETÖ girmiş. İran’a ambargo kararından sonra CIA ve FETÖ, arka kapıdan dolanıp köşeye sıkışan İran’la iş yapmaya girişmişler. CIA-FETÖ operasyonu ile Tahran’ın petrol paralarını uluslararası sisteme sokup yüklü para elde etmeye başlamışlar.