Fırat’ın Doğu’su için Türkiye’de en fazla yazı yazan kişiyim. Daha kimsenin gündeminde bile değilken “Terör Koridoru” kavramını kullanan, onlarca yazı yazıp dikkat çekmeye çalışan benim.
Suriye savaşının mahiyetini, geldiği noktayı, “Türkiye Cephesi” projesini ve bunun bir kuşatma planı olduğunu, yüz yıl sonra yeni harita planlarında Türkiye’nin parçalanmasının ilk adımı olduğunu vurgulayan kişiyim.
İşte o yazılar yüzünden hedef haline getirildim..
Savaş çığırtkanlığı yapmakla, Türkiye’yi savaşa sokmaya çalışmakla suçlanmak bir tarafa, bu yüzden hedef haline getirilmek bir tarafa, örtülü bir ambargoya maruz bırakıldığımı biliyorum.
Bunu kimlerin yaptığını, bu yazıların kimlerin örtülü hesaplarını hedef aldığını, aslında gizli ajandalarının ne olduğunu, siyasi aklı bulandırarak başka başka teklifler hazırladıklarını, bütün bu tekliflerle “terör koridoru” ve “Fırat’ın Doğu’su” projelerinin hangi noktalarda buluştuğunu, bu trafiğin 15 Temmuz çokuluslu müdahalesi ile nasıl bağlantılı olduğunu, Türkiye Fırat’ın Doğu’suna müdahale etmesin diye şimdilerle ne tür angajmanlarla hareket edildiğini izleyen, anlayan, bu konuda zihni gayet net olan biriyim.
Türkiye Ekseni hedefi: Aldığımız pozisyon kimlik ve kişiliğimizdir.