Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Soğuk Savaş döneminde iki
kutup da hadlerini aşmaktan kaçınıyordu. Ancak bugün hiçbir kural
kalmadı” demiş.
Çok doğru.. Daha ileri gidelim; dünyanın çivisi çıkmış durumda.
Öyle “eksen kayması” gibi de değil bu. “Eksen kayması”nda bir
ülkenin güç haritasındaki yerini değiştirmesi ya da bu yönde bir
eğilime girmesi söz konusudur. Oysa bu sefer tamamen “kuralsız
dünya”dan, “haydutlaşan bir uluslararası iklimden” söz
ediyoruz.
“Haydut dünya düzeni” dönemi
Eskiden kural tanımayan bazı ülkeler vardı ve özellikle Batı
ittifakı bunları “haydut devlet” olarak tanımlar ve o ülkeyi ezip
dağıtmak için türlü operasyonlara girişirdi. Bugünkü “kuralsız
dünya”da ise uluslararası ilişkilerin kendisi
“haydutlaşmış”tır.
Devletler örgütleşmiş, örgütler devlet yerine ikame edilir olmuş,
demokrasi ve özgürlük söylemleri belki elli yıllığına rafa
kaldırılmış, insan onuru ve ahlaki zemin yok edilmiş, küresel
sistemin kurucu unsurları olan merkez güçler, kuralsız dünyanın
kapılarını bizzat kendileri açmıştır.
Dolayısıyla çoklu ortaklıklar anlamsızlaşmış, ikili ve konjonktürel
cephe ittifakları öne çıkmıştır. Atlantik İttifakı'nın, yoğun
olarak Avrupa Birliği'nin “değer” emperyalizmi çöpe atılmış, güce
dayalı pozisyon belirleme her şeyin önüne geçmiştir.
Örgütler ortak oldu, devletler düşman..
Bu yeni durumun çok önemli iki göstergesi vardır. ABD gibi, küresel
sistemin merkez ülkesi, açıktan terör örgütlerini “ortak” ilan
edebiliyor. Hem de bunu NATO içinde bir müttefikine karşı. Yani
devletlerle terör örgütleri arasındaki ayrım tamamen
belirsizleştiriliyor.
Dün terörist ilan ettikleri örgütler üzerinden on yıllardır ortak
hareket ettikleri bir ülkeye karşı örtülü savaş yürütülebiliyor.
ABD'nin, PKK/PYD ile ilan ettiği ortaklığın durumu budur.