Kazakistan’da yaşanan kriz, basit bir iç mesele, iç huzursuzluk değil. Sadece özgürlük, gelir adaletsizliği ile sınırlı değil. Sadece yolsuzluk, otoriterlik, toplumsal huzursuzluk değil.
Çok daha derin, endişe verici bir gelecek habercisidir. Aynı durum bütün Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde yaşanabilir. Özbekistan’da, Kırgızistan’da yaşanabilir. Karabağ zaferi olmasaydı, Azerbaycan’da da yaşanacaktı!
FAY HATLARI VE GÜÇ SINIRLARI: ÇATIŞMA BU ÜLKELERDE OLACAK.
Yeryüzünün kırılma noktalarında, fay hatlarında, Doğu-Batı güç savaşlarının en şiddetli olduğu ülkelerde, güç hesaplaşmalarının şekillendiği bölgelerde şiddetli sarsıntılar yaşanacak.
Baltık Denizi’nden Ege/Akdeniz’e uzanan Kuzey-Güney hattı bir Doğu-Batı çizgisidir. Bu kuşaktaki her ülke tehdit altındadır. Polonya’dan Yunanistan’a uzanan kuşaktaki her ülke böyledir. Ukrayna’nın büyük güçler arası çatışma alanı olması bundandır.
Türkiye’den Kırgızistan’a, İran’dan Pakistan/Keşmir’e Güney Asya kuşağı böyledir, çatışma, güçler hesaplaşması alanıdır. Basra Körfezi ile Kızıldeniz arası böyledir. Kuzey Afrika, Doğu Afrika böyledir.
Yeryüzünün kara ticaret yollarının, deniz ticaret yollarının, tedarik koridorlarının, enerji ulaşım koridorlarının geçtiği her bölge böyle tehditlerle yüzleşecektir.