İbrahim’in, İsmail’in, Musa’nın, İsa’nın, Muhammed’in yolundan gidenler, adalet için savaşanlar, insanlık tarihinin onurlu sayfalarını tercih edenler, ilâhî olan tarafta saf tutanlar, yeryüzünün bozguncularına, kötülüklerine bir kurban daha verdi.
Bir inanmış adam, bir vatansever adam, bir iyi adam, bu dünyanın bütün çirkinliklerine sırtını dönmüş bir adam, binlerce Rabia şehidinin acısını yüreğinde taşıyan bir adam, Mısır’ın binlerce yıllık karanlık zulüm tarihinde bir ışık yakabilmiş bir adam, Tanrı ile savaşa tutuşan Firavun nesline karşı Allah’ın elçilerine, mesajlarına tutunan bir adam, Muhammed Mursi, şehit edildi.
İSA’YI ÇARMIHA GERENLER, HZ. MUHAMMED’İ MEKKE’DEN SÜRENLER, MURSİ’Yİ ŞEHİT ETTİ.
Altı yıldır uygulanan sistematik işkencelere, yavaş yavaş öldürmeye ayarlı yöntemlere daha fazla direnemedi. Mahkeme salonunda son nefesini verdi, gözlerini yumdu. Bu dünyadan gitti. Mücadelesini verdi, bedelini ödedi ve gitti. İsa’yı çarmıha gerenler, Muhammed’i Mekke’den sürenler, Allah’ın elçilerine acı çektirenler, onların yol arkadaşı Mursi’yi de bu dünyadan sürdü.
Mısır zindanında ABD ve İsrail istihbaratının insafına terkedildi, onlar tarafından sorgulandı, onlar tarafından işkenceye tabi tutuldu, onların öldürme planlarına göre şehit edildi.