Daha şehitlerin kanı kurumadan kişisel çıkarlar öne çıktı. Sahte
kahramanlar, şovmenler türedi. Meseleyi sulandırmaya dönük
girişimler, zihinsel operasyonlar başladı.
15 Temmuz'da bir iç savaş senaryosunun servis edildiğini anında
kavrayıp, tankların önüne fırlayanları, kurşunlara siper olanları,
kan akıtanları, can verenleri, vatan kavramını yeniden diriltenleri
neredeyse darbenin ortakları ilan edecek ölçüde bir pervasızlık,
küstahlık, alçakça kampanyalar başlatıldı.
Bu kampanyayı başlatıp yürütenlerin, aslında o darbe girişimiyle
bağlantıları olduğu, Batı'ya doğru gidildikçe yollarının bir yerde
kesiştiği çok yakında ortaya çıkacaktır. Belki de bir sonraki
senaryo onların üzerinden servis edilecektir. Bunun işaretleri
belirginleşmeye başlamıştır.
Sıradaki senaryonun figüranları onlar olacak
Oysa biz; kahraman kim, bedel ödeyen kim, kendini feda eden kim,
onları kurşunların üzerine yürüten duygu ve düşünce ne iyi
biliyoruz. Bu ülkede nasıl bir mücadele verildiğini, kimlerin o
kutsal mücadele üzerinde tepindiğini iyi biliyoruz.
TV ekranlarındaki şovmenler kadar, onların kişisel hırsları kadar,
15 Temmuz'dan sonra bile kendini gizleyip bir sonraki senaryonun
servis edilmesini bekleyenleri de biliyoruz. Milletimiz, ülkemizin
derin tarih ve ferasetinden beslenenler, darbe karşıtı görünen
hatta herkesten önde koşanların üzerinden bile nelerin servis
edildiğini, bu çevrelerin belki bir sonraki senaryonun asıl
figüranları olacağını biliyoruz.