22 Mayıs'taki AK Parti Kongresi'nde Ahmet Davutoğlu'nun yerini
kim alır, nasıl bir kabine şekillenir, bütün ülke bu konuya
kilitlenmiş durumda. Siyaset, iktidar yapılanması kendi tabiatı
içinde, özellikle AK Parti'nin derin siyasi tecrübesi ile bu süreci
çok rahatlıkla yönetecek ve sonuç alacaktır. Bundan önceki her
değişimde, büyük bir umutla gerilim bekleyenlerin yine hayal
kırıklığı yaşayacağı bir gerçek.
AK Parti içinde çatlak senaryoları yazanların, isimler üzerinde
spekülasyonlar üretenlerin yazdıklarını ve söylediklerini, 22
Mayıs'ta kimse hatırlamayacak. AK Parti kurulduğundan bu yana,
iktidar döneminin her safhasında krizlerle mücadele etmiş, bunların
üstesinden gelmiş, dahası sürekli yeni şeyler üretebilmiş, muhalif
siyasi yapılarla bu anlamda arasına büyük mesafeler koyabilmiş bir
partidir.
Gazetecilik becerilerini, iç politika uzmanlıklarını kişilere
endeksli dedikodulardan öteye geçiremeyenlerin yazıp çizdiklerini
pek dikkate almamanızı öneririm. Özellikle, alınmasınlar ama Ankara
gazetecilerinin fısıltıları büyük krizler gibi algılayıp
pazarlamalarına da teslim olmayın. Kişisel olarak, siyasetin
doğasına gazetecilerin bu kadar müdahil olmalarını hiçbir zaman
doğru bulmadım. Çünkü bizim gazetecilerimiz, maalesef, değer
üretmekten, yol yordam önermekten çok, rekabetleri krize
dönüştürmeleriyle yani abartmalarıyla öne çıkmaktadır.
Başkanlık sistemi niye anlatılamadı?