ABD Başkanı Donald Trump‘ın Kudüs’ü İsrail başkenti ilan etme kararının ve açıklamasının arkasında, ABD, İsrail, S. Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht prensi Muhammed Bin Zaid arasında yapılan gizli anlaşma var.
Arap dünyasını kökten değiştirmeyi, geleneksel politikalara son vermeyi, yeni bir Arap milliyetçiliği dalgası başlatarak, İran’a karşı “büyük Arap cephesi” kurmayı planlayan Selman ve Zaid, ilk operasyonu S. Arabistan içinde yaptı.
Eski yönetime ait ne varsa tasfiye eden, prensleri ve işadamlarını gözaltına alan, malvarlıklarına el koyan bu ikili, hem İran’a karşı büyük cephenin finansmanını sağlıyor, hem Müslüman dünyayı şok edecek adımlar atıyor.
S. Arabistan ve BAE üzerinden neocon-İsrail aşırı sağı projesi
İslâm’ı, Kudüs’ü, Mekke’yi, Medine’yi, İslâmî değerlere ait ne varsa Arap kimliğinin parçası görüyor, ABD ve İsrail’le ittifakta bir malzemeye dönüştürüyor, masaya sürüyor. Hem kendi iktidarlarını, hem yeni Arap dünyası dizaynını sağlama almak için bunları gözden çıkarılabilecek şeyler olarak görüyor.
İşte bu proje tamamen ABD’li neoconların ve İsrail aşırı sağının projesi. 28 Şubat darbesinde Türkiye’de uygulanan projenin bir benzeri şimdi Arap dünyasında uygulanıyor. FETÖ ile Türkiye’de sistemi dağıtmaya çalışanlar, şimdi bu genç liderlere “Arap milliyetçiliği coşkusu” vererek bir proje deniyor. Oysa 15 Temmuz da, 28 Şubat da, bugün Arap dünyasında denenen proje de, Batı’nın coğrafyayı yeniden dizayn etme planının parçasıdır. Bunu “Ilımlı İslâm” gibi yaygaralarla pazarlamaları artık eskimiş bir taktiktir.