DAEŞ'i Türkiye'nin üzerine saldılar. Bağdat hükümetini Türkiye'nin üzerine saldılar. PKK/PYD'yi Türkiye'nin üzerine saldılar. Suriye topraklarından, Irak topraklarından Türkiye'yi vurmaya devam ediyorlar. DAEŞ ve PKK/PYD üzerinden iki ülke topraklarını Türkiye karşıtı cepheye dönüştürdüler, sınırlarımızı tamamen bu örgütlerin hakimiyetine verdiler. Buradan sadece terör saldırıları yapmıyorlar, Akdeniz'den İran sınırına kadar Türkiye karşıtı bir kuşak oluşturuyorlar, bizi Anadolu'ya hapsetmeye çalışıyorlar.
Başta İran, bölge ülkeleri bu planın içinde. Başta ABD, hemen bütün müttefiklerimiz bu işin içinde. Halep toprağa gömülürken, Musul bir örgüt bahane edilerek hedef alınırken, mezhep savaşı için çok tehlikeli bir oyun planı devreye alınırken, buna direnecek Sünni örgütler zayıflatılırken, mezhep çatışmalarının bölgeselleşmesinin önündeki tek engel Türkiye bölge dışına itilmeye çalışılırken Türkiye'ye yakın kim varsa tasfiye etme planları yapıyorlar.
Bağdat Nuceyfi'yi neden hedef aldı?
Tarık Haşimi örneğinden sonra Musul Valisi Haşdi Vatani (Ninova Muhafızları) Komutanı Esil Nuceyfi için de tutuklama kararı çıkardılar. Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Haşimi hakkında idam kararı veren Bağdat yönetimi, aynı uygulamayı şimdi Nuceyfi'ye yöneltip, Türkiye ile işbirliği yaptığı iddiasıyla ihanetle suçlamaya çalışıyor. Mesele Türkiye ile işbirliği yapması değil. Mesele mezhep savaşı planının önünde durabilecek herkesi yok etme hesaplarıdır.
Bu hesabı ABD yapıyor. Bu hesabı Bağdat yapıyor. Bu hesabı İran yapıyor. Mezhep kimliği üzerinden bir bölge haritası planı işletiliyor ve bu planın belki de en büyük kurbanlarından biri Musul olacak. Çünkü bugüne kadar mezhep kimliği üzerinden yürütülen bütün senaryolarda ABD kazandı, İran kazandı. DAEŞ'le mücadele bir aldatmacaya, tiyatroya dönerken, Musul operasyonunun arkasındaki bütün kirli hesaplar ortaya saçıldı.
Türkiye çok sert cevaplar vermeli