Anayasa referandumu Türkiye'nin sistemik dönüşümünün nihai
noktasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tabiriyle “kritik eşiğin”
aşılmasıdır. Ağırlıklı olarak son on yılda can yakıcı bir mücadele
sonucu, ağır bedeller ödenerek gelinen bu nokta da aşılacak,
Türkiye, yüzlerce yıldır sürdürdüğü büyük yürüyüşünü yeni bir
tarihi dönüşe imza atarak devam ettirecektir.
Çünkü bu mücadele dar bir iç politik mücadele değil, bir tarih
mücadelesidir, coğrafya mücadelesidir ve ülkemize yönelik yıkıcı
dalgaları göğüsleme mücadelesidir. Ülkeyi ve devleti yeni küresel
güç haritasına göre takviye etme, 20. yüzyılın bütün vesayet
kalıntılarından kurtarma, dar bir çevre veya zümreye hasredilen
devlet iktidarını meşru alana çekme, bir üst lige taşıma
mücadelesidir.
Canımız ve kanımız pahasına savunacağız
Hem siyasi karar alıcılar hem de toplumsal ortak bilinç, bu
dönüşümün, Türkiye'yi yeniden kurma mücadelesinin arkasındadır.
Bugüne kadar hep arkasında olmuş, derin sezgisi ve aklı ile bu
dönüşüme öncülük edenleri cesaretlendirmiş, zor dönemlerde ise canı
ve kanı pahasına savunmaya girişmiştir. Bu karar verilmiştir, bu
dönüşüm sahiplenilmiştir.
Çünkü milletimiz, ülkemiz ve siyasi aklımız, küresel ölçekte yıkıcı
fırtınalara başka türlü direnilemeyeceğini, teslim olmanın yok
olmak, parçalanmak olduğunu, tam aksine Türkiye'nin daha da
güçlenerek, büyüyerek, kendini dönüştürüp savunma kalkanlarına güç
vererek ayakta duracağını, başka da hiçbir seçeneğinin
bulunmadığını bilmektedir.
Mücadeleyi sulandıran tarih dışına itilecektir..
Milletimiz, sınırlarımıza kadar taşınan savaşın ne anlama
geldiğini, ülkemize dayatılan yeni harita planlarının nasıl bir
gelecek karartması olduğunu fark etmiştir. Savunma psikolojisinin,
yalvarma ve merhamet dilenme yönteminin esaret olduğunu, bu tarihi
fırsatı ebediyyen kaçırmak olduğunu, büyük Türkiye hayalini toprağa
gömmek olduğunu bilmiştir.
Hal böyle iken, içeride gündelik mahalle kavgalarıyla, dar/kişisel
çıkar hesaplarıyla, çocukça çıkıntılıklarla bu büyük mücadelenin
sulandırılması, kirletilmesi affedilir bir şey değildir.