Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ve BAE Veliahtı Muhammed bin Zaid, ilk kez büyük açık verdi, fena yakalandı. Bugüne kadar, bu ikilinin Yemen’den Libya’ya, Somali’den S. Arabistan’a bir çok ülkede yürüttüğü örtülü operasyonlar özgüvenlerini ve şımarıklıklarını o kadar artırdı ki, bütün coğrafyada rahatça at koşturacaklarını sandılar.
Ne de olsa ABD/İngiliz istihbaratı, İsrail istihbaratı arkalarındaydı, onlarla beraber çalışıyorlardı, onlar adına bölgeyi dizayn ediyorlardı. Onlar adına terör örgütleri yönetiyor, onlar adına S. Arabistan iç siyasetini dizayn ediyor, onlar adına para trafiğini kontrol ediyor, onların saha yapılarına çalışma alanı sağlıyor, onlar adına suikastler düzenliyorlardı.
Erdoğan’ı devirme senaryoları, Selman ve Zaid’in patronları..
Bu ikilinin, 15 Temmuz’da zirveye ulaşan Türkiye’yi yönelik saldırıların tamamında yer alması, gönüllü olması, yeni bir Arap milliyetçiliği dalgası oluşturarak Türkiye’yi bölgede sınırlamaya dönük çokuluslu senaryonun ihalesini alması, Erdoğan’ı devirmeye dönük içeride ve dışarıda yürütülen projelere aktif biçimde katılması, bu senaryoların kirli işlerini üstlenmesi Türkiye tarafından biliniyordu.
Ama bütün bölgesel hesapların farkında olan Türkiye, bu ikiliye göre hareket etmiyor, daha üst bir akılla olanlara, olacaklara müdahil olmaya çalışıyor, Selman ve Zaid’den çok patronlarıyla uğraşıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsını hedef alan örtülü hareketlere karşı bile son derece sakin, dikkatli, ihtiyatlı hareket edildi. Türkiye, iki kontrolsüz adam tarafından provoke edilmek istendi ama buna müsaade etmedi.
21. yüzyılın Lawrence’ları, Türkiye’yi durduramazsınız