Savaş çıkarmak kolay, barış inşa etmek zordur. Hele bizim bölgemizde bütün kartlar işgallere, iç savaşlara, etnik kavgalara, ülkelerin parçalanmasına ayarlıysa barış çok zordur. Türkiye dahil, hemen bütün bölge ülkeleri için parçalanma, bölünme haritaları hazırlanıyorsa, o uğursuz rüzgarı tersine çevirmek büyük bir zaferdir.
Barış aranırken, bir ülkeye kurtuluş yolu çizilirken kimin kazandığına, kimin kaybettiğine bakılmaz. Mesele bir ülkeyi kurtarmaksa, mesele o ülke üzerinden bütün bir coğrafyayı talan etmeye dönük çokuluslu planları boşa çıkarmaksa, mesele o ülke üzerinden Anavatanı bile hedef alan saldırı planlarına göğüs germekse baktığınız yer de, durduğunuz yer de, öncelikleriniz de değişir, değişmek zorundadır.
Tehlikeyi görmeyen vatansız kalacaktır..
Değişmezse kaybedersiniz. Aslında ne olduğunu, neler hesaplandığını, ne tür saldırılara hazırlık yapıldığını okuyamazsanız, anlayamazsanız vatansız kalırsınız. Ülkenizi, coğrafyanızı, tarihinizi, geleceğinizi kaybedersiniz. Devlet aklı dediğimiz şey, feraset dediğimiz şey, tarihi iddialar dediğimiz şey, tarihi yapıcı rol dediğimiz şey, doğru zamanda neler döndüğünü anlamak ve ona göre hazırlık yapmaktır.
Biz bunu Selçuklu döneminde yaptık, Osmanlı tarihi boyunca yaptık, Cumhuriyet döneminde bu ülkeyi, bu vatanı birarada tutarak yaptık. Bugün de yapacağız, yarın da yapacağız. Tarih böyle yapılır, bir millet böyle diri tutulur, bir ülke böyle korunur, yüzyıllara dayanan siyasi tarih böyle şekillendirilir.
Birkaç yıl içinde bütün ezberlerimiz bozulacak