“Müslümanlar kendi içinde savaşacak” sözü,
“Savaş İslam'ın kalbine yerleşecek” sözü,
“İslam iç savaşı” söylemi nasıl da adım adım
gerçekleştiriliyor.
Coğrafyamıza yönelen paylaşım şehir şehir, bölge
bölge, ülke ülke yayılırken, bu coğrafyanın ülkeleri,
yönetimleri, kendi doğrularına, ülkelerinin çıkarlarına göre
hareket ettiklerini sanarak aslında bu büyük
paylaşımın önünü açtıklarının farkında bile
değiller. Dışarıdan gelen istila dalgaları
bölgenin zaafları üzerinden gerekçeler
üretirken, bu coğrafyadaki
ülkelerin ihtirasları, yayılma
hayalleri kimlik savaşları üzerinden
gerekçe üretiyor.
Geçmişe ve bugüne takılıp kalmak yerine, bir adım
sonrasını, bir yıl sonrasını, on yıl
sonrasını öngöremiyorsak, hepimiz bu çatışmaların,
cepheleşmenin kurbanları olacağız.
Mekke Savaşı hazırlıkları var
İki yıl içinde Basra Körfezi karıştığında, hemen
ardından Suudi Arabistan savaşla
yüzleştiğinde, Türkiye hem Doğu'dan hem
de Batı'dan gelen tazyiklerle sarsıldığında aynı
şaşkınlığı yaşayacağız. Müslüman coğrafyanın en büyük
zaafı siyasi öngörüsüzlüğü,
basiretsizliğidir. Bazı ülkelerin en büyük ihaneti, coğrafyamıza
yönelen yüzyıllık istila hesaplarının arkasına gizlenip, bu
çirkinlikten pay kapma ahlaksızlığıdır.