İbrahim Karagül
İbrahim Karagül Yeni Şafak Gazetesi

“Türkiye-ABD Masası” da kurulacak. Asıl büyük fırtına burada kopabilir. “ABD Perestroykası” başladı. Şirketlere bile el konulabilir! Türkiye’ye olağanüstü güç alanları açılacak..

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan bütün düzen yıkılıyor. Kurulan bütün üst yapılar dağıtılıyor. Şu an henüz dokunulmamış yapıların hiçbiri ayakta kalamayacak. Bu öyle yıkıcı bir fırtına ki , güç haritalarını, siyasi ezberleri, bölgesel ve küresel ilişki biçimlerin i temelden sarsacak, değiştirecek. Sadece Avrupa merkezli kurumlar değil; ulus-üstü bütün yapılar bu gidişle ortadan kaldırılacak. “Uluslararası Toplum” kavramının ve gücünün anlamı tarihe karışacak. Uluslararası sözleşmelerin anlamı

25 Şubat 2025 | 2.245 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan bütün düzen yıkılıyor. Kurulan bütün üst yapılar dağıtılıyor. Şu an henüz dokunulmamış yapıların hiçbiri ayakta kalamayacak.

Bu öyle yıkıcı bir fırtına ki, güç haritalarını, siyasi ezberleri, bölgesel ve küresel ilişki biçimlerini temelden sarsacak, değiştirecek.

Sadece Avrupa merkezli kurumlar değil; ulus-üstü bütün yapılar bu gidişle ortadan kaldırılacak. “Uluslararası Toplum” kavramının ve gücünün anlamı tarihe karışacak. Uluslararası sözleşmelerin anlamı kalmayacak. Uluslararası yargı ve yaptırımların anlamı kalmayacak.

Demokrasi, ifade özgürlüğü, insan hakları kavramları “etkili bir yaptırım” olmaktan çıkarılacak. Avrupa’nın yetmiş beş yıldır dünyaya pazarladığı her şey elinden uçup gidecek.


BİRÇOK DEVLET SERMAYE YAPILARINA EL KOYABİLİR!

ÜLKELERE EL KOYMA BİLE NORMALLEŞECEK.

İşgaller, ülkelere ve kaynaklara el koymalar yaygınlaşacak. Her güçlü devlet, yakın çevresinde, ihtiyaç duyduğu her yere ve her şeye el koyma meşruiyetini kendinde görecek. Her güçlü devlet kendi çevresinde “harita çizme” yetkisini kendinde görecek.

“Zayıf ülkeler”in adalet isteme hakkı elinden alınacak. Birçok ulus için varoluş imkanları, büyük fırtınalar arasında kaybolup gidecek.

Ulusları sınırlayacak bir mekanizma, ahlaki ve etik sınırlar ve kurallar kalmayacak. Devletlerin merkez iktidar alanları alabildiğine güçlendirilecek, bu güce erişemeyen ülkeler çökecek. Devletler ile şirketler arasında korkunç savaşlar başlayacak.

Çokuluslu şirketlerin dünyayı yönetme, insanlığı kontrol etme yetki ve gücü sınırlanacak. ABD’de ve birçok ülkede, bu şirketlere, sermaye yapılarına doğrudan el koyma dönemleri gelebilir.

Sivil alanların zayıflayacağı, “devlet”in gücünün her alanda mutlak denetime geçeceği; sadece siyaset, güvenlik, sosyal hayat, toprak bütünlüğü üzerinde değil, sermaye üzerinde de denetim ve kontrolün mutlaklaşacağı bir zaman olacak.


AVRUPA REHAVETİ KABUSA DÖNDÜ.

BATI HER ALANDA GÜÇ KAYBEDECEK.

Trump yönetiminin ABD ve dünya algısı, öyle yıkıcı bir rüzgar estirdi ki, ulus-üstü yapıların en üstü olan Birleşmiş Milletler bile, bütün kurumlarıyla şu an sallantıda ve ne olacağını kimse bilmiyor. Küresel algı ve mekanizmalar değil, devletten devlete, bölgeden bölgeye ilişkiler ağırlık kazanacak.

“Dünya Barışı” pazarlamasıyla “Batı Üstünlüğü”nü garanti altına almak için kurulan yapıların ömrü gerçekten de bitti. Artık onlara ihtiyaç duyulmuyor. Dünyada başka güçler yükseldi. Başka gerçekler öne çıktı.

Batı güç kaybetti. Avrupa ekonomik ve siyasi olarak cüceye döndü. Böyle olunca da ABD kendi serüvenini başlattı. “Avrupa yükü”nü üstünden attı. Avrupa’nın yıllardır sürdürdüğü “rehavet” bir kabus olarak karşılarına dikildi.


AVRUPA İÇİN EN BÜYÜK ŞOK

Şu an öyle bir panik halindeler ki; Almanya’da Başbakan olması beklenen Friedrich Merz “Öncelik, Avrupa’nın olabildiğince çabuk güçlenmesidir ki, adım adım ABD’den bağımsızlığı sağlayalım” demek zorunda kalıyor.

Aslında bağımsızlık aramıyorlardı. Kendi güvenliklerini ABD’ye havale etmiş, inanılmaz bir konfor yaşıyorlardı. Bugünkü kırılma, Avrupa sömürgeciliğinin başlangıcından bu yana yaşadıkları en büyük şok olmalı.


“ABD PERESTROYKASI” BAŞLADI! HER DEVLET AYNISINI YAPACAK.

Aslında Trump ve ekibinin yaptığı, kendi içlerinde son derece doğru, son derece mantıklı. Mesela “CIA’den elli bin kişiyi işten atacağız, böyle bir yapıya ihtiyaç yok” ifadesi, bugünkü dijital çağda bir doğruyu ifade ediyor.

Hem ABD devlet yapısını, hem ABD’nin bağlı olduğu ulus-üstü kurumlardaki rolünü ve sorumluluğunu dünyanın yeni gerçekleri çerçevesinde yeniden tanımlıyorlar. Türkiye dahil, birçok devlet, tıpkı ABD gibi, bunu yapmak zorunda kalacak.

Onlar devleti yeniden yapılandırıyorlar. Gücün kaynakları değişti, onu yeniden yapılandırıyorlar. Askeri maliyetleri yeni durumlara göre yeniden formatlıyorlar. Bir tür “ABD Perestroykası” başlattılar.


ABD YALNIZLIĞA SÜRÜKLENEBİLİR

Kendi içlerinde bu doğru ama küresel ölçekte güç haritasına müdahalelerinin nasıl sonuçlar vereceğini, ABD’yi nasıl bir yalnızlığa sürükleyeceğini bence tam olarak hesaplayamıyorlar.

Trump ve yönetimi, küresel nitelikte yapıları ya yok ederken, onlardan çekilirken, ABD ve Avrupa merkezli, Batılı her kurumu, her sözleşmeyi, her kuruluşu tehlike görüyor. Bunu bir “ABD Yerelleşmesi”, bir “ABD Bölgeselleşmesi” olarak okuduk ama daha da ötesi var.

Şahsen Trump’ın seçileceğini ve “Olağanüstülükler Zamanı”nın başlayacağını biliyordum ve defalarca yazdım. Bir “ABD Perestroykası”nın dünya için çok iyi sonuçlar vereceğine inandım.

ABD’nin kendi içinde yapılanmasının, dünya genelinde birçok ulusa rahat nefes aldıracağını düşündüm. Ama bu kadar hızlı, bu kadar tedbirsiz ve düşüncesizce hareket edileceğini tahmin etmiyordum.


DAHA ABD-TÜRKİYE MASASI KURULMADI.

ÇİN MASASI, AVRUPA MASASI KURULMADI.

Şu an Trump yönetiminin Rusya ile kurduğu “Pazarlık Masası”nın sonuçlarını tartışıyoruz. Bunu yaparken ABD içindeki reaksiyonları, sonuçları çok iyi izlememiz gerekiyor. Henüz hissedilmedi ama kendi içlerinde büyük sancılara neden olacağını bir kenara not edelim, ve izleyelim.


Evet, “ABD-Rusya Masası” kuruldu. Daha “Avrupa Masası” kurulacak. Daha “ABD-Çin Masası” kurulacak. Daha “ABD-Türkiye Masası” kurulacak. Ulus-üstü kurumlar ve mekanizmalar yerine “Patron Devletler” arasında “Büyük Pazarlık Masaları”nın kurulacağı bir gelecek bekliyor bizi.

Nasıl bir dünya şekilleneceğini işte bu pazarlık masalarının sonuçları belirginleştikçe, netleştikçe göreceğiz.


TRUMP NEDEN TÜRKİYE İLE

İLGİLİ HİÇ KONUŞMUYOR?

Sadece ABD-Rusya Masası; Avrupa’yı yalnızlığa, hiçliğe mahkum etmeye yetti. ABD askerlerinin Avrupa-Rusya sınırını oluşturan Doğu Avrupa ülkelerinden çekilirse ne olacak? ABD askerleri Avrupa’nın merkezinden çekilirse ne olacak?

Ukrayna’da zoraki çözüm dayatılırken Doğu Avrupa ve Balkanlar’da ne tür savaşların kapılarının açılacağını tahmin edebiliyor muyuz? Bunun Türkiye-Avrupa, Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkileyeceğinin hesabını yapıyor muyuz?

Trump Rusya ile ilgili konuştu, Avrupa ile ilgili konuştu. Kanada, Panama, Meksika, Grönland, Ukrayna ve daha birçok konuda ezber bozucu açıklama ve girişimler başlattı. Ama dikkat edin henüz Türkiye ile ilgili hiçbir şey konuşmadı. ABD Türkiye ilişkilerinin geleceğine dair tek cümle etmedi.


ABD-TÜRKİYE MASASI: BÜYÜK

FIRTINALAR BURADA KOPACAK.

“ABD-Türkiye Masası” elbette kurulacak. Büyük pazarlıklar çağının belki de en zoru bu olacak. Atlantik kıyılarından Pasifik kıyılarına, Balkanlar’dan Kafkaslar ve Orta Asya’ya, Güney Asya’dan Afrika içlerine ve elbette Ortadoğu’nun her zerresine kadar, bu denklemden etkilenmeyecek hiçbir yer olamayacak.

Bu Masa ya büyük düşmanlıkların ya büyük bir “anlayışın” masası olacak. Yakın çevrede Suriye’deki PKK varlığı, İsrail’in yayılma haritası, Ege’deki ABD üsleri, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği ilk akla gelenler.

Ama Türkiye’nin çok geniş bir coğrafyada elde ettiği nüfuz gücü ve ortaklıklar haritası bu pazarlıkların esası olacak. ABD’nin Türkiye’nin gücü konusunda yapacağı hesap hatası, dünyanın merkez coğrafyasında derin bir dalgalanmaya, çok güçlü bir fırtınanın ABD’yi daha da aşındırmasına zemin hazırlayacak.


TÜRKİYE’YE OLAĞANÜSTÜ

GÜÇ ALANLARI AÇILACAK..

Böyle bir hata yaparlar mı? Sanmıyorum. Tam tersine bu güçten yararlanma yolunu tercih edeceklerdir. Kendi coğrafyasında, kendi etki alanında kendi ortaklıklar haritasında Türkiye’nin yükselişini kırabilecek bir güç şuan dünyada bulunmuyor.

Avrupa’nın arayışları Türkiye’ye yeni güç alanları açacaktır. Trump’ın yol açtığı belirsizlikler de yeni güç alanları açacaktır. Her ne kadar Avrupa’nın çaresizliklerine, ABD-Rusya ortaklıklarına yoğunlaşsak da, ABD-Türkiye sayfasını açılmasını beklemeliyiz. Birçok şey ondan sonra berraklaşacaktır.

Türkiye’nin temsil ettiği imparatorluklar aklı, bu büyük paylaşım savaşlarında en doğru kararı verecek. En etkili adımları atacak bilgelik ve güçtedir. Ve şunu açıkça söyleyelim: Bu yöne dönem Türkiye’ye, olağanüstü güç alanları açacaktır.


‘ÜÇÜNCÜ BÜYÜK YÜKSELİŞ’E

YİNE BİZ ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ

Dün Ankara’ya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un; “Rusya-ABD görüşmeleri hakkında Türkiye’yi detaylı şekilde bilgilendirdik, görüşmelerin neticesini paylaştım. Türkiye ile bütün alanlarda temas halindeyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin sürekli temas halindedir” şeklinde cümleleri, ABD ne yaparsa yapsın, büyük güçlerin kendi yolundan şaşmayacaklarının, daha esaslı zeminlerde hareket edeceklerinin göstergesidir.

Türkiye de böyle yapacak, yıllardır ilmik ilmiş işlediği güç haritasını daha kalıcı hale getirmeye çalışacaktır. Çünkü, İngiliz imparatorluğunun mahvettiği büyük coğrafya, yüz yıl sonra ilk kez böyle bir fırsat bulmuş, bu fırsatı heba etmeyecektir.

Ve tarih bir kez daha, “Üçüncü Yükseliş”e yine bizim öncülük edeceğimize tanık olacaktır.


YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Suriye-PKK anlaşması: ‘ABD Barışı’ bizim için hep ‘tuzak’ olmuştur! Türkiye’yi durdurma hesapları artık çöktü. Yenildiler. Terör örgütleri ‘bit pazarı’na düşecek. 13 Mart 2025 | 1.878 Okunma PKK’yı vur, Suriye’yi kurtar. Suriye’yi kurtar, İsrail’i vur! “Mezhep silahı” ellerinden alınmalı! ABD arasında büyük kriz patlar mı? 11 Mart 2025 | 1.465 Okunma “Türkiye’nin bölünmesi” dönemi artık kapandı. Hiçbir ülkede bu güç yok. “Kürt Kartı” kimin silahıydı? Bizi öldürenler şimdi “Bizi savunun” diyor! 07 Mart 2025 | 2.069 Okunma “Taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmaz..!” Son sabır, son şans… Gelen sinyaller: Yine “tiyatro” oynuyorlar. Türkiye için “büyük sıfırlama”nın hedefinde sadece terör mü var? 04 Mart 2025 | 2.645 Okunma Suriye savaşı tekrar başlarsa! ‘Delilikler Çağı’ bu: İsrail Türkiye’yi de hedef alır. Bir ucu Sina, bir ucu İskenderun. Bizim coğrafyada iyimserlik intihar, ertelemek ölümdür. 27 Şubat 2025 | 2.036 Okunma