Türkiye, bir çok merkez ülkeden çok daha önce, küresel eğilimlerin paralelinde bir yönetim biçimine yatırım yaptı. Güçlü bir siyasi aklı harekete geçirdi, küresel iktidar alanını oluşturan bazı merkez ülkelerden daha erken davrandı, ülke ve coğrafya hazırlığı yaptı.
Devletin merkez iktidar alanını güçlendiren, savunma kalkanlarını hazırlayan, hantal yapılardan kurtulan, hızlı karar alma mekanizmalarını geliştiren, dünyayı kasıp kavuracağından endişe edilen küresel fırtınaya karşı direnç merkezlerini harekete geçiren olağanüstü bir manevra yaptı.
Önce Anayasa değişikliği ile sonra da 24 Haziran seçimlerinde milletimizin onayı ile büyük değişimi, büyük hazırlığı uygulamaya koydu. Kendini küresel alanın en merkezine yolculadı, büyük değişimleri ve büyük adımları harekete geçirdi.
Türkiye artık kendisi bir koruma kalkanıdır, kendisi bir eksendir
Artık hiçbir gücün, hiçbir ülkenin, hiçbir ittifakın himayesine girmeden, hiçbir koruma kalkanına sığınmadan kendisi olarak var olmanın, bin yıldır bu topraklarda var olan tarih yapıcı iradeyi ayağa kaldırmanın, geleceğe dönük yerli direnci ve aklı öne almanın kararını verdi.
Türkiye bundan sonra kendisi bir koruma kalkanıdır. Kendisi bir eksendir. Kendisi bir güç halkasıdır. Kendisi bir iddiadır, hesaptır gelecektir. Hem Anadolu için, hem bütün coğrafya için bir büyük şemsiyedir. Hem geçmiş hem gelecek olacaktır. Böyle bir siyasi akıl, böyle bir siyasi kimlik, böyle bir direnç merkezi coğrafya inşa edecek, bütün bölgeyi kaynaştıracaktır.