İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Zirvesi, yeni bir başlangıç,
yeni bir kıvılcım, yeni bir nefes, bir hareket olabilir mi? Bir
çözüm önerisi, bir yol haritası şekillendirir mi? Coğrafyayı
etkileyecek bir yakınlaşma, bir akıl ortaya koyabilir mi?
Türkiye'nin dönem başkanlığını aldığı zirve sonrası İstanbul
merkezli bir bölgesel inisiyatif, perspektif geliştirilebilir
mi?
Olmalı, yapılmalı. Yapmak, başarmak zorundayız. Bölgemizdeki bütün
ülkeleri tehdit eden vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu tablo
bizi ürkütmeli, alarma geçirmeli, acilen bir şeyler yapmaya itmeli,
zorlamalı.
Yirmi yıldır, adım adım bir sinsi plan uygulanıyor. Yirmi yıldır,
yıkım ve kriz anlamındaki her gelişmenin birbirini tamamladığını
görüyoruz. Her birini münferit kriz, gerilim olarak algılamak en
büyük basiretsizliğimiz olacaktır. Ama maalesef bu yöndeki algı
belirleyici oldu.
Afganistan işgalini El Kaide ile, Irak işgalini Saddam ile
pazarlayanlar ve bizi ikna edenler, etnik savaşları, mezhep
çatışmalarını da benzer formüllerle bize satıyorlar ve başarılı da
oluyorlar.
Bu bir onur savaşı, kaybetmeyeceğiz