ABD’nin, Afganistan’dan çekilmesi, Kabil Havaalanı’nın işletilmesi konusunda Türkiye ile anlaşması, daha da önemlisi Ortadoğu’da çok ciddi güç boşluğu oluşturacak hareketlere başlaması, ABD ve Avrupa savunması için derin bir dönüşüme işaret ediyor. Ve bu durum, Türkiye’ye olağanüstü yeni güç alanları sunuyor.
Bu değişikliğin esası şudur: Batı (ABD ve Avrupa), güvenlik konseptlerini, küresel iktidar alanındaki payını yeniden tanımlıyor. Tehditleri ve çıkarları yeniden şekillendiriyor. Batı aslında geri çekiliyor. Buna mecbur bırakılıyor.
ABD ve Avrupa geriliyor: Tamamını tutamadık, yarısını kontrol edelim çabaları bunlar.
Bu, yüzyılların büyük dönüşümüdür ve dünya genelinde çok köklü kırılmalara yol açacaktır. Siyasi güç haritaları kadar fiziki haritaları da sarsacak bir fırtına oluşturacaktır.
Soğuk Savaş’tan hemen sonra uygulamaya sokulan “dünyanın tamamına sahip olma” planı şimdi; “dünyanın bir bölümüne sahip olma” planına dönüşüyor. ABD ve Avrupa, Soğuk Savaş’ı kazandı ama ondan....