Türkiye ne yapmaya çalışıyor? İsrail'le mutabakattan sonra
Rusya ile kaldığı yerden devam etme kararı
alırken, Mısır'la yumuşama için adımlar
atılırken, Suriye konusunda köklü değişiklik beklentileri
açıktan ortaya koyulurken, kendisiyle mi çelişiyor?
Savruluyor mu?
Diz mi çüktü? Bugüne kadarki politikalarından vaz mı
geçti? Geri adım mı atıyor? Suriye halkını yalnız başına mı
bırakıyor? Yeniden 28 Şubat günlerine ve Türk-İsrail eksenine
mi dönüyor?
Ya da Rusya ile hiçbir şey olmamış gibi parantezi kapatırken
yeniden eksen kayması mı yaşıyor?
AK Parti'yi o ana omurgadan ayırmak
Kamuoyunda, medyamızda, köşelerimizdeki tartışmalara bakılırsa
herkes şokta ve çoğu insan pek bir şey anlamamış
gibi. Bazıları ise bu değişimi Ak Parti'de ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan'da bir kimlik değişimine kadar vardırdı?
Neredeyse son on yıla sövecekler.
“İyi ki kurtulduk” naraları atıyorlar. AK Parti'yi muhafazakar
kimliğinden ve toplumun ana omurgasından kurtarma derdine
düşmüşler. Birileri adına rehin almak
istiyorlar. Çaplarına bakmadan, Ak Parti tabanında yerlerinin
ne kadar olduklarına bakmadan,Türkiye'nin genel eğilimlerinin ne
kadar dışında olduklarına bakmadan... Onların ciddiye alınacak
yanı yok, onları gaza getirenbirilerinin olduğu ihtimali ağır
basıyor.
Yeni operasyonel çevre şekilleniyor
Eğer öyleyse bu, sadece AK Parti'ye yönelik bir operasyonel
hazırlıkdeğil, olsa olsa yeni bir dalga, yeni bir Türkiye var
demektir. Gezi'den bu yana bunun türlü örneklerini gördük, sanırım
görmeye de devam edeceğiz. Ekim-Kasım aylarında yeni
operasyonel çevrenin biraz daha somutlaşacağını, görünür
olabileceğini tahmin ediyorum.
Onlara bakılırsa yeni bir AK Parti inşa ediliyor: Batılı sistemle
iç içe, “milli” ama bir o kadar vesayet altında bir
hükümet hayal ediyorlar. Nasıl olacaksa artık!
Son diplomatik manevra sonrası yapılan tartışmalar, işin
içeriye yansıtılışı, bir tür iç cepheleşme olarak biçimlendirilmek
istenmesi çok tehlikeli ve bu yüzden hiç de iyi niyet
içermiyor. Bazı dar, marjinal, dengesiz kişi ve çevrelerin, üç
kuruşa zihin, kimlik ve kişilik değiştiren tiplerin bütün
Türkiye'ye ayar verme girişimleri bir sabun köpüğüdür ve bir süre
sonra onları kimsenin ciddiye almadığını görebiliriz.