Bırakın saldırsınlar. Bırakın karşı dursunlar. Bırakın
Türkiye'nin gelecek ufkunu karartmaya çalışsınlar. Bırakın yüz
yıllık emperyal tortularla hastalık yaymaya devam etsinler. Bırakın
Türkiyeli olmaktan daha çok Amerikalı, Alman, İngiliz, İsrailli ya
da Rus olsunlar. Bırakın ekonomik alanda, siyasi alanda,
entelektüel alanda birer “iç işgalci” gibi hareket etsinler.
Amaçlarına ulaşmak için, Türkiye'yi durdurmak için küresel
istihbarat ağıyla, terör örgütleriyle oynaşsınlar. Küçücük
meseleleri Türkiye'nin en önemli sorunuymuş gibi öne çıkarsınlar,
zihin karatsınlar. Bırakın yapabildikleri kadar düşmanlık
yapsınlar, vatanlarına ve milletlerine sövsünler.
Kut-ul Amare'yi niye şimdi hatırladık?
Tarih küçük insanların oyuncağı değildir. Büyük düşünenlerin, büyük
mücadeleler verenlerin, büyük hayalleri olanların hikayesidir.
Onlar kaybedenlerdir. Bugün sesleri çok çıksa da, bugün başkent
başkent dolaşsalar da, onlar tarihin kaybedenleridir. Bir süre
sonra sesleri kaybolup gidecektir. Çünkü onlar, tarih yapıcı
güçlerini, niteliklerini, dinamiklerini çoktan kaybettiler. Onlar,
o Soğuk Savaş artığı düşüncelerle bugünden sonra ancak ve ancak
birer malzeme olmaktan öte rol oynayamayacaklar, kendilerine bundan
fazlası verilmeyecektir.