On yıldan fazla bir zamandır, “Orta Kuşak” üzerine yazılar yazıyorum. Daha 2006’da, Türkiye’nin “Orta Kuşak” üzerinde büyük bir güç yükselişi ile dünyayı şaşkına çevireceğini yazmıştım.
Türkiye’nin dünyadaki yeni güç kaymasına çok iyi hazırlanması gerektiğini, “Orta Kuşak” üzerinden bir yeni jeopolitik pozisyon alması gerektiğini her fırsatta gündeme taşımaya çalıştım.
AFAKİ DEĞİL GERÇEKTİ. ÜLKELER SARSILIYOR!
O zamanlar bunlar “afaki” kabil ediliyordu. Ciddiye alınmıyor, kişisel hayal ürünü görülüyordu. Çünkü hepimiz önümüze bakıyor, içerideki dar çekişmelere kilitleniyor, geleceği okumakta zorlanıyorduk.
Çünkü Batı’nın Birinci, İkinci dünya savaşlarını kazandığı, Soğuk Savaşı da kazandığı görülüyor, yeni dünyayı yine onların şekillendireceğine inanılıyordu. Başka bir ihtimal söz konusu bile olamazdı!
Ama öyle olmadı. Belki yüzyıllardır görmediğimiz ölçekte güç kaymaları bütün ülkeleri sarstı. En çok da dokunulmaz olan, dünyanın merkezi olan Batı’yı sarstı. Sarsmaya da devam ediyor.