Türkiye'nin sınırın diğer tarafında “güvenlik
bölgesi" kurma hakkı var. Buna uluslararası hukuk
olarak da karşı karşıya
bulunduğu tehditler gerekçesiyle de
hakkı var. Bu hak kimse tarafından sorgulanamaz.
Fiili ve “çok yakın tehlike"ye karşı
bir “öz savunma" hali nedeniyle meşru
müdafaa olarak da hakkı var.
İki milyon kişiyi barındıran bir ülkenin dört
milyon daha mültecinin sınırlarına dayanması
ihtimaline karşı da böyle bir hakkı var.
Irak'tan Akdeniz'e kadar olan sınırın diğer
tarafını Türkiye karşıtı bir cepheye
dönüştürme projesine müdahale de bir “öz
savunma"dır. Bir ülke böyle bir savunmayı
yapmayacaksa, yapamayacaksa acizdir, zayıftır.
Birileri Ankara'yı vurunca mı?
Türkiye uzunca bir
süredir, siyasi olarak etkisini bölgeye,
bölgenin de dışına, çok uzak coğrafyalara ulaştırmayı
başarmıştır.
Ancak bunu güvenlik alanında maalesef
göremedik. Siyasi ve ekonomik olarak dışarıya yönelen
Türkiye'de güvenlik tam tersi içeri çekiliyor,
bırakın sınırlarının ötesini, her bölgesel krizde
biraz da içe kapanıyor.