Cemal Kaşıkçı cinayeti artık sadece bir kriminal olay değildir. Cinayetin nasıl işlendiği, neler yapıldığı, nasıl kurgulandığı, kimlerin katıldığı ya da payı olduğu, Kaşıkçı’nın kimliği veya siyasi tarafı, elde edilecek deliller, bundan sonra ortaya çıkabilecek hukuki süreç ikincil önemde konular haline geldi.
Bunları elbette değersizleştirmiyoruz. Bir gazeteci veya bir insan, kendi konsolosluğuna girer girmez öldürülüp parçalara ayrılıyor. Bunu doğrudan bir ülke yönetimine bağlı infazcılar yapıyor. Vahşet, gizlenmek isteniyor. Gizlenemeyince, vahşete dair ses kayıtları ortaya çıkınca Riyad yönetiminde, Muhamed bin Selman ve BAE’li Muhammed bin Zaid operasyonundan kendini kurtarmak için suçu infazcıların üzerine yıkma eğilimi başlıyor. Ama dünya çalkalanıyor, Suudi yönetimi enkazın altında kalıyor.
Kaşıkçı cinayeti kirli dosyaları açığa çıkardı
Son on yılda bölgemizdeki istihbarat operasyonlarından, suikast ve cinayet dosyalarından en önemlisi ile karşı karşıyayız. Ama cinayet üzerinden oluşan uluslararası hassasiyet cinayeti bile geçmiş durumda. Hemen bütün ülkelerin iç politikalarından uluslararası ilişkilerine kadar bir “Kaşıkçı ayrışması” ya da “pozisyon alışı” izliyoruz.
Bölgede ve uluslararası denklemdeki güç ilişkileri, hesaplaşmaları, örtülü planlamalar bir bir ortaya seriliyor. İnanılmaz detaylar ortaya çıkıyor. “Bilinmezler ama tahmin edilirler” dünyasına dair çok sayıda fotoğraf karesi artık gizlenemez hale geliyor. Görünür dünyanın ötesindeki kavgalar deşifre oluyor. Uluslararası sistemin acımasız yüzü ile bir kez daha tanışıyoruz.
Amaç; Suudilerin yüz milyarlarca dolarına el koymak: Süreç o yönde