Çok kısa bir zaman öncesine kadar Türkiye’de askeri darbeler dönemini yaşamış olan son kuşaktan olduğumu düşünüyordum. Türk toplumu askeri darbelerin her türlüsünü (cuntasını, emir komuta zincirlisini, hatta post-modernini. . . ) görmüştü ve artık ulaştığımız toplumsal seviye ve demokratik olgunluk aşamasında yeniden bir askeri darbeye muhatap olmamız olacak şey değildi. Askerin içinde darbe heveslisi küçük bir grup her zaman olabilir ama bunlar harekete geçse bile millet tankların üstüne çıkar ve buna izin vermez diye düşünenlerdendim. Ama 15 Temmuz’da yanıldığımı anladım. Göreceğimiz “bir ihtilal daha var”mış meğer kaderimizde. Üstelik şimdiye kadar gördüklerimizin en alçakçası… Ama milletin kendi iradesine yönelik bir saldırıya artık izin vermeyeceğini de doğru tahmin etmiş olduğum ortaya çıktı aynı zamanda. 15 Temmuz’da yanıldığımı gördüm dedim ama 15 Temmuz’da şaşkınlık yaşadığımı söylemeyeceğim.