Herkes fark etmiştir: Partilerin milletvekili aday listelerinin kamuoyunda uyandırdığı ilgi, yol açtığı tartışmalar çoktandır olmadığı kadar yoğun. Üstelik iktidar partisinin listesinden ziyade muhalefet partilerinin listeleri tartışma konusu. Buradan yola çıkarak seçimin sonuçlarına ilişkin erken bir tahminde bulunmak yanlış olur elbette ama ittifakın muhalefet bloğunda şimdiye kadar görülmemiş ölçüde bir ümit, dolayısıyla da heyecan ve motivasyon uyandırmış olduğu kolayca söylenebilir. Milletvekili aday listeleri etrafında oluşan bunca ilgi şu bakımdan da ilginç: Biliyorsunuz, aslında geçen yılki referandumda kabul edilen yeni sisteme göre Meclis’in ve dolayısıyla milletvekillerinin fazla bir etkisi yok. Ne milletvekillerinin bakan olması, ne hükümetin Meclisten güvenoyu alma mecburiyeti veya güvensizlikle düşürülme kaygısı söz konusu artık. Gerçi yeni sistemde Meclis’e tanınan “seçimleri yenileme” yetkisi bugün itibarıyla oluşan tabloda birdenbire önem kazanmış durumda. Çünkü partilerin birbirleriyle ittifak yaparak seçime katılmaları özellikle yüzde on barajını geçme imkânı bulamayan muhalefet partilerine verilen oyların “boşa gitmesini” önlüyor. *** İktidar partisinin MHP ile ittifak için gerek duyduğu bu düzenleme sonuçta muhalefetin daha fazla işine yarayacak gibi görünüyor. Dahası, bu sayede mecliste çoğunluk oluşturulması durumunda hem milletvekili hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri muhalefetin öngördüğü bir takvimde yenilenebilecek. Yani muhalefetin adaylarından hiçbiri cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı olamasa dahi seçim sistemi sayesinde Meclis’te sandalye çoğunluğu sağlanması halinde cumhurbaşkanlığı seçimi de arzu edilen tarihte tekrarlanabilecek.