Burada kitap yazmıyoruz, nihayet gazete yazısı yazıyoruz. Onun için etkileşime büsbütün kapalı olma lüksümüz yok. KARAR’ın internet sitesindeki ve sosyal medyadaki yorumlar kadar özel kanallardan gelen tepkiler de bu yazıların yönünü az veya çok, doğru veya yanlış bir şekilde etkiliyor. Son birkaç yazıda Cemaleddin Afgani’nin fikir dünyasını anlamaya yönelik çabamız hakkında yapılan yorumlar da öyle. Bu satırlar böylesi bir bağlamın ürünü. Afgani hakkında yazılanlara gösterilen tepkiler içinde bir bölümü “neden din reformcusu, mason bir adamı övüyorsun” mealinde ki bunları ciddiye almaya gerek yok. Cemaleddin’in vizyonunu veya misyonunu anlamayı dert edinseler zaten birkaç objektif kaynakta üç beş sayfa karıştırarak kafalarındaki soruların cevabını bulabilirler. Hiç kimse bunca malûmatı anasının karnındayken edinmiyor. Ondokuzuncu asrın ikinci yarısında İslam dünyasının dört bir köşesindeki (Muhammed İkbal’den Mehmed Akif’e, Abduh’dan Mehmet Emin Resulzade’ye) onca aydının fikir dünyasına yön verebilen bir mütefekkiri “modern çağın İbn Sebe’si” olarak görmek ve göstermek saçmalıktan başka bir şey değil. Afgani’nin hem fikirlerinde hem eylemlerinde eleştirilecek hususlar elbette var.