Âşıkpaşazâde’nin yazdıkları arasında herhalde tarihçileri en fazla meşgul eden kısımlardan biri 13. yüzyıl Anadolu’sundaki Türk toplumu içinde dört zümrenin varlığından söz ettiği satırlardır: “Rûm’da dört taife vardır kim misafirler içinde anılır biri Gaziyân-ı Rûm ve biri Abdalân-ı Rûm ve biri Bâcıyân-ı Rûm ve biri Ahiyân-ı Rûm. . . ” Sonuncudan başlayalım… Ahilik temel olarak -dinî-mistik boyutu da olan- bir meslek örgütlenmesidir. İşçiler, esnaf ve zanaatkârlar kendi meslek kollarına göre ayrı ayrı birimler halinde örgütlenmiştir. Ahilik kurumu her ne kadar Abbasi Halifesi Nâsır Lidînillâh tarafından 12. yüzyılda kurulan “fütüvvet” teşkilatının Anadolu kolu olarak ortaya çıkmış olsa da sonraları Orta Asya gelenekleriyle ve bazı tasavvuf ekolleriyle de harmanlanarak özgün bir yapıya dönüşmüştür. Şeyh-mürit ilişkisiyle usta-çırak ilişkisi iç içe geçmiştir. Diğer yandan, fütüvvet yiğitlik anlamına gelir ki Ahiliğin de dâhil olduğu fütüvvet geleneğinin bir boyutuyla gençlik örgütlenmesi demek olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.