AK Parti iktidarının vaktiyle kendi kaldırdığı sakıncalı bir uygulamayı şimdi yeniden kendi elleriyle hayata geçirmeye kalkışması anlamsız. En başta AK Parti’nin kendi adının bu günkü tartışmalarda çocuk istismarı ve tecavüz kavramlarıyla birlikte anılmasına yol açması olacak şey değil.
Diğer yandan, bir gece yarısı aniden Meclis’e getirilen önergenin savunulması sadedinde dile getirilen gerekçeler de çok zayıf. Öncelikle meselenin “erken evlilik”lerle ilgili olduğunu, bu konuda üç bin ailenin mağdur durumda olduğunu söylüyorlar. Anadolu’nun geleneksel çevrelerinde kız çocuklarının 18 yaşından önce evlendirilmesinin yaygın olduğunu belirtiyorlar. Bu savunma hiç ikna edici görünmüyor. Erken evliliklerin tecavüz sonucu zoraki yapılan evliliklerden nasıl ayırt edilebileceği meselesi bir yana, bildiğim kadarıyla 16-17 yaşındaki çocukların ailelerinin izni ve mahkeme onayıyla evlenmeleri mümkün olabiliyor zaten.
Demek ki problem aslında erken evlilikten bile çıkıp çok erken evliliklere, yani 15 yaş altı kız çocuklarını ilgilendiren bir boyuta doğru gidiyor. Öyle olmasa dahi bugünün toplumsal düzeninde 18 yaşından önce evlenmenin teşvik edilmesi de saçma. Günümüzde okumaya ve meslek edinmeye yönlendirmeye çalıştığımız kız çocuklarımız 18 yaşında ancak liseyi bitirmiş oluyorlar. Dolayısıyla devletin üzerine düşen görev nüfusun yarısını oluşturan kadınların toplumsal eşitliğini sağlayabilmek için kız çocuklarının okuyup meslek edinmelerinin yolunu açmak olmalı. Bu yolu kapatacak engeller çıkarmak değil.