Açık konuşalım. Muhalefet cephesindeki asıl problem Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu değil, bu konunun ele alınma şeklinin giderek altılı masanın fonksiyonunu kaybetmesine yol açma riski. Gerçi liderlerin her biri yaptıkları son açıklamalarda masanın son karar mercii olduğunun altını çizdiler ama eylemlerin de söylemleri tasdik etmesi gerekiyor.
Diyeceksiniz ki “Altılı masa dediğimizde altı ayrı parti, altı ayrı camia söz konusu. Anlaşmazlıklar da çekişmeler de olacaktır tabii.” Haklısınız, birtakım ufak tefek ihtilaflara bakıp ittifakın kolayca sona erebileceğini düşünmemek gerekir. Hatta bana sorarsanız altılı masanın dağılma ihtimali hiçbir şart altında varid değil. Ancak masanın fonksiyonunu kaybetmesi, yani varlık amacından uzağa düşmesi dağılmasından daha kötü bir durum olmaz mı?
Altılı masanın fonksiyonu ülkenin halihazırda karşı karşıya olduğu felaketin ortak mesele olduğunu ve “devletin geri getirilmesi için” farklı siyasi ve ideolojik kampların aralarındaki farklılıkları hatta karşıtlıkları bir kenara bırakıp ortaklaşa harekete geçmiş olduklarını millet çoğunluğuna göstermektir. Konunun tek bir partinin, tek bir ideolojinin, tek bir toplum kesiminin...