Dışarıdan bakıldığında fazlasıyla düz görünüyor olabilir ama aslında “Andımız” meselesi gerçekten çok karmaşık bir mesele. Neredeyse Türkiye’nin bütün meselelerinin ifadesiymişçesine karmaşık. Tabii yalnızca dışarıdan bakıldığında düz görünüyor değil, düz bakmayı tercih edenlere de düz görünüyor bu konu. Ama düz değil. Baktığınız yerden göründüğü gibi de değil aslında. Çünkü algılarla, değer yargılarıyla, kültürel kodlarla, kitle psikolojisiyle, toplumsal kimlik duygularıyla ilgili bir konu bu. Unutmayın ki bizim toplumuzda herkes kendi kimliğine ve değerlerine yönelik bir saldırı algısına sahiptir. Dolayısıyla farklı etnik kimliklere sahip bazı Türk vatandaşlarının “ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü kendi etnik kimliklerinin inkârı veya aşağılanması olarak görmeleri hiç şaşırtıcı değil. İnsanlarımızın zihninde etnik kimlik-milli kimlik ayrımının olmayışı kendi suçları değil. Toplumsal gelişmişliğimizin seviyesiyle ilgili bir durum bu.