Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda değildik, İttihatçıların maceracılığı yüzünden bu felaket başımıza geldi” iddiasını Mütareke devrinde Damat Ferit başta olmak üzere Hürriyet ve İtilaf takımı ileri sürmüştü ilk olarak. Ne var ki bu devirde bilhassa İngilizlerle iyi geçinmek durumunda olan -İtilafçı olsun olmasın- bütün İstanbul hükümetleri siyasi bir zorunluluk olarak “Cihan Harbine girmek İttihatçıların yanlış politikalarının sonucuydu. Ama biz İtilaf devletlerine karşı dostane ve uyumlu bir siyaset izleyeceğiz” diyorlardı.
Savaşın ardından İttihatçılık gayrimeşru bir siyasi kimlik haline geldiği için iş başındaki İstanbul hükûmetinin İttihatçılıkla ilişkisinin olmadığına, eski yönetimin politikalarının terk edildiğine, İngilizlerle işbirliğinin samimiyetle benimsendiğine karşı tarafı inandırması gerekiyordu.
İngilizlere güven vermeyen İzzet Paşa ve Tevfik Paşa kabinelerinin ardından göreve getirilen Damat Ferit’in zaten işgal güçlerini kendi dostluğuna inandırma ihtiyacı yoktu. Mamafih savaş galibi İngilizlerin “İttihatçı bir hareket” olarak gördüğü Millî Mücadele’ye gizli ve açık destek veren Ali Rıza Paşa...