Altılı Masa için “altı benzemez” diyen iktidar cenahı bu formülün başarıya ulaşma istidadı taşıdığını görünce aynı formülü kendisi de uygulamaya yöneldi. Bir dizi partiye ittifak teklifi götürdü. Altılı Masa’nın “seçimden önce, seçim sonrası için” hazırlanan ortak bir hükümet programının tatbiki hedefiyle teşekkül etmiş bir yapı olması gibi “küçük” bir detay söz konusu olsa da Cumhur blokunu genişletmek de kötü bir fikir değil. Ama böyle tam seçim arifesinde apar topar kotarılacak bir iş değil ittifak konusu.
Öyle anlaşılıyor ki bugünkü konjonktürde hiçbir partinin oy potansiyelini göz ardı etme lüksü bulunmadığı için iktidar, ne olursa olsun, rakip blok içinde yer almamış her partiyi kendi saflarına katmak istiyor.
“Kalabalık görünmek” bile fayda getirir diye hesap ediyor belki. Bu yüzden “MHP ile Hüda-Par nasıl aynı ittifak içinde omuz omuza çalışacaklar” gibi sorular anlamlı değil artık. “Ne getirseler kârdır” bundan sonra.
Peki, getirdikleri kadar götürürlerse, hatta götürdükleri getirdiklerinden fazla olursa ne olacak? Böyle bir ihtimal hesaba katıldı...