Geçenlerde kişisel sosyal medya hesabımda, yine sosyal medyadaki bazı paylaşımlardan yola çıkarak, yarı şaka yarı ciddi, şöyle bir tespitimi paylaştım: “Aşı karşıtlığı, mülteci aleyhtarlığı, İstanbul Sözleşmesi rahatsızlığı, hayvan(sever) düşmanlığı… nedense bunlar hep -ezici çoğunlukla- aynı bünyelerde yer buluyor. Hepsi tek bir paket içinde geliyor sanki…”
Bu paylaşıma gelen tepkiler beni biraz düşündürdü. Kimilerinin maalesef ağzını da bozarak verdiği cevaplar aşağı yukarı aynı itirazı dile getirmekteydi. Kendi durumlarına bakarak, “Ben bu sözü edilen konulardan birine veya ikisine karşıyım yalnızca. Yaptığınız tespit tamamen yanlış” diyorlardı.
Yani, az sayıdaki birkaç kişi dışında, çoğunluk kendisinin bir istisna oluşturuyor olabileceğini aklına getirmiyor, mutlaka “fikri zikri aynı olan” bir grup içinde olması gerektiği düşüncesiyle “tespit yanlış” diyordu.
Tespit elbette yanlış olabilir. Zaten bütün genellemeler yanlıştır, yalnızca retorik değeri vardır karakuşi ifadelerin.
Ancak yaptığım genellemeyi dile getirirken “ezici çoğunlukla” diyerek az sayıda kişiyi dışarıda bırakmış...