Geçen yıl cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapıldı, iktidar en azından bir beş yıl için daha halktan onay aldı. Oysa geniş bir ittifak halinde seçime giren muhalefet sandıktan tam aksi yönde bir sonuç çıkmasını bekliyordu. Ekonomideki sıkıntılar başta olmak üzere geçen beş yılın kötü yönetim karnesi bir iktidar değişimini gerektirirdi normal şartlarda. Ama bizim şartlarımız normal olmadığı için bu olmadı.
Bunun üzerine muhalif kesimde büyük bir hayal kırıklığı ve derin bir karamsarlık baş gösterdi. “Bizim sandığa gidip oy kullanmamız hiçbir şeyi değiştirmiyor” düşüncesi muhalefet seçmenini etkisine aldı.
Aradan geçen sürede bu karamsarlık büyük ölçüde dağıldı gerçi ama yaklaşık bir yıl sonra önümüze yeniden gelen seçim sandığına yine bu psikoloji içinde bakan insanlar yok değil.
İktidar seçmeni açısından ise -bunun tam aksine- “verdiği oyun değer taşıdığı” duygusu güçlenmiş bulunuyor. Ancak bu kesim biraz da bu duygunun etkisiyle iktidara mesaj veya ceza verme yetkisinin de kendi elinde olduğunu görüyor. Bu kritik bir detay.
Bir önceki seçimde “iktidarın gitmesi veya kalması”...