15 Temmuz gecesi canı pahasına darbeye direnen kahramanların “yargılanmasından” kim söz edebilir? 15 Temmuz kahramanlarının “yargılanmasını istemeyi” bırakın, böyle bir sözü telaffuz eden kişiyi bu millet, tükürüğüyle boğar. Yine de darbe gecesi tankların önüne atlayıp milletin iradesine sahip çıkmış yürekli kardeşlerimize yasal güvence sağlayan KHK’nin iyi niyetle hazırlandığından şüphe yok. Hükümet yetkililerinin “düzenleme 15-16 Temmuz’la sınırlı” şeklindeki açıklamaları da bana sorarsanız yeterli kabul edilebilir. Her ne kadar ilk başta birbiriyle çelişen birtakım beyanlar dile getirilmiş olsa da. . . her ne kadar yasaların kapsamını siyasi iktidarın açıklaması hukuki bağlayıcılık taşımasa da… neticede “15-16 Temmuz kriteri”nin ortaya konulması hedefe dair bir sarahat getiriyor diyebiliriz. Ama bana yeterli görünen herkese yeterli görünmeyebilir. Hukuki bağlayıcılık faslı bir yana, sözkonusu açıklamalara rağmen kuşkuları giderilemeyen toplum kesimlerinin hassasiyetini siyaset yok sayamaz. Bunu yaptığınızda kuşkuları daha da büyütürsünüz, toplumsal barışa katkı sağlamazsınız, hatta FETÖ’ye propaganda malzemesi verirsiniz.