Önceki gün ilginç bir haber gördüm: Buca Belediyesi elli bin kişiye Nutuk dağıtmış. “Atatürk’ün tarihe ve geleceğe ışık tutan ölümsüz eseri Nutuk” diyordu ajans haberi. Geleceğe ışık tutan lafından bahsettiği kitabın kapağını hiç açmamış olduğu anlaşılan bir meslektaşımızın kaleminden çıkan haber metnine göre, “Görevliler Atatürk’ün eserini alıp okumak isteyen binlerce vatandaşın yoğun talebine yetişmekte” zorlanmış. “Atatürk’ün ölümsüz eserinden alabilmek için saatler öncesinden uzun kuyruklar oluştur”an vatandaşlar “Nutuk’u başlarının üzerinde taşıyıp ilginç görüntüler oluştur”muşlar.
Anladığım kadarıyla önümüzdeki anayasa referandumuna yönelik mesajlar da verilmiş Nutuk dağıtım töreninde. Buca’da yapılanın CHP’nin referandum stratejisine uygun bir faaliyet olduğundan kuşkuluyum gerçi ama bu türden sembolizm yüklü eylemlerin parti tabanında sempati ve hatta heyecan oluşturduğu bir gerçek.
Ne var ki sosyal medyada göze çarpan bazı yorumlar meselenin hiç akla gelmedik boyutlarını su yüzüne çıkaran türdendi. Mesela, söz konusu yorumlar arasında çokça tekrarlanan -ve bu kadar çok tekrarlandığı için de üzerinde durulması gereken- bir görüş “Anadolu’da her evin duvarında asılı bir Kur’an-ı Kerim olduğu gibi her evde bir Nutuk da bulunmalı” şeklinde. Bana sorarsanız CHP’nin geniş tabanının hissiyatını ve fikriyatını temsilden uzak olan bu görüş aslında ana muhalefet partisinin siyasetini rehin almış dar bir zümrenin ve bunların destekçisi olan yine dar bir toplum kesiminin marazi yaklaşımının ifadesi.