CUMARTESİ YAZILARI
Demokrasiyi biz Batı tarzı modernleşme hareketleri çerçevesinde tanıdığımız için bu yönetim modeli bize “yeni bir icat” gibi görünüyor. Oysa en eski yönetim biçimlerinden biri. Geçmiş asırlarda, sanılanın aksine yalnızca Yunan şehir devletlerinde değil, benzer sosyolojik özelliklere sahip başka yerlerde de demokrasi vardı. Demokrasinin tarihî gelişimi anlatılırken Atina’dan başlanır genellikle ama “Yunan mucizesi”nin doğumundan asırlar önce Suriye’de ve Mezopotamya’da önemli kararların belirli danışma meclislerinde alındığı biliniyor.
Bunlar için kabile demokrasileri, ilkel demokrasiler gibi adlandırmalar kullanılması pek doğru olmasa gerek. Atina demokrasisi ile söz gelimi Babil demokrasisi arasında halkın yönetimde söz sahibi olması anlamında nasıl bir “gelişmişlik farkı” olduğu meçhul çünkü!
(Elbette doğuda da batıda da bütün şehir demokrasileri “çoğunluğun yönetimi” şeklindeydi. Kadınların ve kölelerin oy hakkı olması zaten düşünülmüyordu. Daimî meclislere de ihtiyaç yoktu. Bugünkü modern demokrasiler ise modern ulus devletlerin ortaya çıkışıyla...