Diyarbakır, Mardin ve Van’da yeni seçilen HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasını terörle veya bölücülükle mücadele olarak değerlendiren yok gördüğüm kadarıyla. Bir siyaset tarzının, bir yönetme anlayışının inşası kapsamında atılan adımlar olarak görülüyor yapılanlar. Bu yönüyle tehlikeli bir gidişatın habercisi olarak görülebilir bu operasyon. Seçilmelerinin üzerinden 5 ay bile geçmeden görevden alınan üç belediye başkanı hakkında kovuşturma, soruşturma ve yargılama süreçleri devam ediyor. Dolayısıyla haklarında mahkûmiyet kararının çıkması bile beklenmeden bu adımın atılması muhtemelen başka seçilmişler için de bir “emsal” oluşturmanın hedeflendiği kuşkusuna yol açıyor. Dolayısıyla bu konuyu HDP’nin meselesi, siyasi Kürtçülerin meselesi, etnik bölücülerin meselesi olarak görmek ağaçlara bakarken ormanı fark etmemeye götürebilir bizi. HDP’nin öteden beri terör örgütüyle arasına mesafe koyacak yaklaşımlardan geri durmadığı doğru. . . “Türkiye partisi” olması adına kendisine verilen krediyi sorumsuzca tükettiği de doğru.