Bildiğiniz üzere, bu eser 1911 yılında yeryüzünün çok yakınından geçeceği ve belki de dünyaya çarpıp büyük bir yıkılışa yol açacağı düşünülen Halley Kuyrukluyıldızı bütün gezegende korku ve kaygıyla beklenirken eski bir İstanbul mahallesinde yaşanan komik ve eğlenceli bir aşk hikayesini anlatır.
Eski İstanbul yaşayışının ve o günkü toplumsal kültürümüzün realist bir fotoğrafı bu hikâyenin çerçevesini oluşturur. Okumayanlara tavsiye ederim. Daha önce okumuş olanlar da bugünlerde yeniden okuyacak olurlarsa kitapta yeni şeyler bulacaklarından emin olabilirler. Hep öyle olur çünkü. Çünkü şair Necatigil haklıdır: “Bekler bazı kitaplar bazı yaşları.”