Hatırlayacaksınız, “Ben bir tıp mensubu değilim. Benim alanım ekonomi” demişti Erdoğan. Bu sözü kendisinden sağlıkla ilgili bir konuda açıklama istenmesi üzerine söylemişti; yani insanların ancak uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda görüş bildirmeleri gerekir demeye getirmişti. Doğru bir prensip bu. Ancak Cumhurbaşkanının şimdi ekonomi konusundaki uygulamalarının gerekçesini dinî naslara dayandırmaya kalkışması bu prensiple pek uyuşmuyor. Çünkü bir ekonomist alanıyla ilgili konularda ekonomi biliminin gereklerine istinat etmek zorundadır. Ekonomi bilginleri içinde faizin enflasyona sebep olduğunu söyleyen yok. İlaveten, naslarda da faiz-enflasyon ilişkisine dair teorik bir açıklama yok. Ama asıl önemlisi, güncel faiz oranlarının düşürülmesi gereğini konuyla ilgili dinî hükümlere dayanarak savunan kişi ilahiyatçı değil “ekonomist” olduğunu söyleyen biri.
Gelgelelim, 20 yıldır iktidarda olan bir siyasetçinin bugüne kadar faizin dinî boyutuyla hiç ilgilenmeyip, ekonominin tam anlamıyla krize girdiği, uyarılara rağmen ısrarla ve inatla sürdürülen faizi düşürme politikasının Türk lirasını...