Dün çokça konuşulan bir haber vardı. Bir devlet kuruluşunun üst düzey yönetiminde yer alan 78 kişi aynı liseden mezunmuş. Haber doğruysa bunun tesadüfle açıklanması zor olur tabii. Keza ehliyet ve liyakat ölçütleriyle de açıklanamaz böylesi bir durum. Son dönemde kayırmacılık örnekleri ve adaletsizlik görüntüleri o kadar çok arttı ki haberin yanlış olabileceğini düşünmek en zoru. Peki, bu tür olaylar duyulduğunda toplumda bir rahatsızlık, bir memnuniyetsizlik oluşuyor mu? Bu haberler iktidar partisinin seçmeninin ağzının tadını kaçırıyor mu? Elbette bundan rahatsız olanlar var. Ehliyet ve liyakat kriterlerinin yerini kişiye sadakatin almasına, akraba ve eş dost kayırmacılığına, yolsuzluklara, menfaatperestliğe, adaletsizliğe, ahlaki çürüyüşe vs. tepkili bir kesim özellikle son seçimlerde tavrını açıkça belli etti. Ancak bu meseleyi yalnızca AK Parti’nin meselesi olarak görmek yanlış ve yanıltıcı olur. Çünkü yalnızca belirli bir partinin taraftarlarına veya belirli bir toplum kesiminin mensuplarına has olmayan, Türk toplumunun büyük çoğunluğunun paylaştığı bir zihniyet halini konuşmak durumundayız problemin mahiyetini anlamak için.