Bu ülkede yaşayan insanlar olarak ekonomideki sıkıntıları nasıl hissettiğimizi anlatmaya gerek var mı? Hepimiz aynı şeyi yaşıyoruz, her şey ortada.
Son beş altı yıl içinde -bu süreçten kazançlı çıkan çok küçük bir azınlık dışında- herkes biraz daha fakirleşti, herkesin geliri azaldı, herkesin harcaması arttı. Çünkü milli paramızın satın alma gücü düştü. Çünkü bilhassa Başkanlık sistemine geçildikten sonra her alanda olduğu gibi ekonomide de “rasyonel olmayan” bir politika uygulanmaya çalışıldı. “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” tezinin doğrulanması için 85 milyonun cebindeki para kullanılarak çok pahalı bir deney yapıldı. Sonuçta paramız pul oldu. Daha doğrusu “Deney sebep, enflasyon sonuç” oldu.
Oysa bize “Bu kardeşinize verin yetkiyi, ondan sonra görün bakalım bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılırmış” demişlerdi. Bu söze inanan yüzde 51’imizin oyuyla yüzde doksan dokuzumuz fakir düştü.
Lafın gelişi değil, kelimenin gerçek anlamıyla fakir düştük. Durumumuza uyan başka kelime yok. Zaten konuyla ilgili teknik terim de aynı. Fakirlik sınırı diye bir kavram var ekonometride.
TÜRK-İŞ Konfederasyonunun 2024...