Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelikleri hususunda veto hakkımızı gündeme getirip bu ülkelerin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerine verdikleri desteği tartışma konusu yapmak işe yarar bir hamle mi?
Özellikle İsveç’in başta PKK olmak üzere birtakım terör örgütlerine gösterdiği sempatik yaklaşım bizim açımızdan hiç dostane değil. Bu konuyla bağlantılı silah ambargosu uygulamaları çok daha rahatsız edici bir durum. Bu konuda karşımıza çıkan “pazarlık fırsatı” değerlendirilmeli elbette. Ama diplomatik pazarlığın usulü böyle mi olur?
İtirazımızı işiten herkese “Endişe etmeyin, Türkler pazarlık için bunu yapıyorlar” dedirtmek başarı işareti mi? Hakkımızdaki bu algı söz konusu pazarlıktan kazançlı çıkabileceğimizi mi gösteriyor, yoksa tam aksini mi?
Madem böyle bir tutum içine girecektik, bunun için önce bir kamuoyu diplomasisi atağı ve ardından diplomatik girişimler başlatılması gerekmez miydi? İsveç ve Finlandiya yetkililerinin “Üyelik konusunda Türkiye bize olumlu sinyal vermişti, şimdi nerden çıktı bu iş” mealindeki açıklamalarının anlamı ne?
Dışişleri kadroları bu konunun...