Artık resmen iki aday var karşımızda: Cumhur İttifakı adına Erdoğan ve Millet İttifakını temsilen Kılıçdaroğlu. İki adayın da eksileri ve artıları var. Ama öyle tuhaf ki bir yerden bakanların eksi diye gördüğünü başka yerden bakanlar artı olarak görüyorlar.
Her iki adayın da daha çok toplumsal kimlikleri, partilerinin temsil ettiği değerler, içinden geldikleri mahalle vs. bu artı ve eksileri üretiyor. Ne var ki hayatın gerçekleri var bir de… Bu noktada ise tarafların yönetme kabiliyetindeki artılar ve eksiler bakımından Erdoğan’ın 21 yıllık kesintisiz iktidarı ve bu sürecin son 10 yılındaki “tek başına ve şahsen” yönetme deneyimi ayrı bir referans sicili oluşturuyor.
Açıkçası, önümüzdeki seçimin iktidar açısından kritik hale gelmesinin de sebebi bu son 10 yıl içindeki yönetme deneyiminin yol açtığı sıkıntılar zaten.
Erdoğan geçen 10 yıl içinde önce kendi partisinde, sonra da ülke yönetiminde adım adım bir tek adam sistemi inşa etti. Aynı süreçte inşa edilen “Reis” kültüne dayandırılan bu aşırı merkeziyetçi yönetim modeli altında kurumları etkisizleşen devlet giderek yönetilemez hale geldi.
Bunun sonucunda ortaya çıkan sorunların...