Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin kuzeyindeki YPG/PKK unsurlarını etkisizleştirmek için başlattığı askerî harekât, çok şükür, hiçbir aksama olmadan devam ediyor. Uzun bir hazırlık süresi içinde planlandığı anlaşılan operasyonun “profesyonel başarı”sı ilgili uzmanların ortak tespiti. Siyasi bakımdan ise harekâtın Türkiye için dış politika kazanımlarına dönüşebilecek sonuçlar getirmesi mümkün ve muhtemel görünüyor. Bu imkânın uluslararası ve bölgesel politik konjonktürün iyi değerlendirilmesi neticesinde ortaya çaktığını da söylemek lazım. Bilindiği gibi, “PKK’nın Suriye kolu” olan PYD’nin varlığı dahi bizim için kabul edilemez bir durumken stratejik müttefikimiz ABD’nin ve konjonktürel müttefikimiz Rusya’nın bu örgütü desteklemeleri, hatta IŞİD’le mücadele bahanesiyle silahlandırmaları çok ciddi bir sıkıntı konusuydu yıllardır. Ancak daha önceki siyasi şartlar bu konuda elimizi kolumuzu bağlıyordu. Yakın zamanda gerçekleşen bazı gelişmeler doğrudan milli güvenliğimizi ilgilendiren önemli bir tehdit unsurunun tasfiyesi yolunda hareket imkânı sağladı bize. *** Ne PYD’nin bugünkü en büyük müttefiki ve hamisi Amerika ne de kurulup gelişmesindeki en büyük aktör Rusya bu örgütü hedef alan operasyona karşı güçlü bir itirazda bulunmadılar. Bunun bir değil birkaç sebebi var. İlki Washington ile Moskova’nın PYD ile ittifak konusundaki rekabetleri.