Hukuk ve adalet kavramları adına tarihe geçmeye namzet bir örnek olay daha yaşandı geçen hafta ülkemizde. Aslında olay üç yıl önce başlamıştı. 2019’da İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi yargı (YSK) kararıyla iptal edildi. Yeniden yapılan seçimi bu sefer daha büyük farkla kazanan Millet İttifakı adayı CHP’li İmamoğlu hakkında seçimden sonra da YSK’ya hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı. Oysa olayın bütün tanıkları İmamoğlu’nun dava konusu olan sözü İçişleri Bakanı Soylu’ya söylediğini ifade etmişlerdi.
Bu tartışmalı davaya bakan ilk yargıç bir müddet sonra aniden görevden alındı. Kendisine “sanığa siyasi yasak gerektirecek bir ceza vermesi için telkinde bulunulduğunu” söylediği iddiası daha sonra basına da yansıdı. Davayı üstlenen yeni yargıç ise sondan bir önceki duruşmada “Ahmak sözünün İçişleri Bakanı için söylendiği belli” demişti. İşte bu yargıç geçen hafta İmamoğlu’nun o sözü YSK üyelerini kastederek söylediğine hükmetti.
Böylece önümüzdeki seçimde cumhurbaşkanı adaylığı için adı geçen başlıca favorilerden biri hakkında siyaset yasağı getirilmiş oldu. Erdoğan’ın en önemli rakiplerinden birinin önünü kesen mahkeme kararının...