Epeyce klişe haline gelmiş -ama aynı derecede de açıklama kabiliyeti yüksek- bir benzetmeyi tekrarlayacağım: Toplumsal hayatta da fizikteki “bileşik kaplar” prensibi geçerlidir. (Birbiriyle bağlantısı olan farklı kapların içlerindeki sıvı düzeyleri aynıdır. Kapların şekli ve hacmi farklı bile olsa. ) Toplumun bir kesiminde yüksek kalite varsa öbür kesimlerde de vardır. Birinde ahlaki dejenerasyon gözleniyorsa diğerlerinde de erdemlerin baş tacı edildiği bir tablo göremezsiniz. Birinde akıl, mantık, bilimsel zihniyet egemense öbürlerinde hurafecilik, paranoya, komplo teorilerine düşkünlük öne çıkan eğilimler olmaz. Birinde olan diğerinde de vardır. Hiçbir toplumun zenginleri ahlaklı, yoksulları ahlaksız olmaz. Okumuşlarıyla cahilleri arasında bile temel zihniyet ve toplam kalite yönünden ciddiye alınacak derecede fark bulunmaz. Keza kentlileriyle köylüleri arasında, dindarlarıyla sekülerleri arasında veya ne bileyim Fenerbahçelileriyle Beşiktaşlıları arasında da.