14 Mayıs’taki seçimin sonucu birçok bakımdan sürpriz özellikler gösterdiği için rasyonel değerlendirmelerin yüzüne pek bakılmayan bir ortam oluştu. “Artık her şey bitti” yaklaşımı iki tarafta da yaygın bir kabul kazandı. Bir yanda iktidar destekçilerinin zafer sarhoşluğuna, öbür yanda muhalif kamuoyunun ümitsizliğe kapılması aslında eşit derecede iki büyük handikap.
Çünkü seçimi kazandıracak asıl faktör seçmenin duygu dünyasını
ve ruh halini yönetebilme becerisidir.
İlk turdaki tablo nasıl olursa olsun, “İkinci turda kim
başarılı olur?” sorusunun cevabı değişmez: Birinci turdaki
sonucun nasıl oluştuğunu anlamaya çalışıp buna göre ikinci tura
hazırlanan taraf başarılı olur.
İki hafta sonra farklı şartlarda yeni bir seçim yapılacağı
gerçeğini anlayamayan veya anlamak istemeyen taraf başarısız
olur.
Unutulmaması gereken husus her seçimin diğer seçimlerden ayrı şartlarda yapıldığı gerçeğidir. İki seçimin arasında altı ay veya on beş gün olması sonuçların aynı olmasını gerektirmez. Önemli olan şartların değişip değişmediğidir.
İktidar açısından bakarsak, rakibinden dört puan fazla oy aldığı için daha avantajlı görülen...