İslam alemi mübarek ramazan ayını idrak ederken İsrail ordusu Gazze’de vahşi katliamını sürdürüyor.
Buna karşı ancak orada burada protesto gösterileri yapılıyor, elden başka bir şey gelmiyor. Bir de özellikle Türkiye’de “boykot kampanyaları” yapılıyor. İsrail’e destek verdiğine inanılan bazı firmaların ürünlerinin tüketilmesine karşı çıkılıyor.
Ne var ki birçok insanın büyük bir iyi niyet ve içtenlikle katıldığı boykotun uygulanışıyla ilgili ciddi belirsizlikler var. Söz gelimi adı geçen firmaların Netanyahu hükümetinin katliam siyasetine destek verdiklerine kim hangi kanıtlara göre karar veriyor, belli değil.
Daha büyük bir problem ise bu süreçte İsrail ile ticaretini sürdüren Türk firmalarına bir şey diyemeyip konuyla ilgisi bile tartışmalı olan firmaların hedef alınmasındaki “tutarsızlık”. Büyük bir handikap bu. İyi niyetli insanların gayretini boşa çıkaracak bir risk. Çünkü bizim tutarsızlık dediğimiz tutumu başka birilerinin iki yüzlülük olarak tanımlaması da mümkün.
Boykot meselesinde görünen tablo hükümetin içeride en yüksek perdeden Tel Aviv’i lanetlerken dışarıda çok başka bir tonda devam etmesini hatırlatan...