Yeni bir yıl başlarken yapılan kutlamalara kimileri “ömürden bir yıl daha geçmiş, bunun neyini kutluyorsunuz Allah aşkına!” diyerek itiraz ediyor; kimileri de “yeni yılı kutlamak bizim geleneğimizde yok” diyerek. . . Bu itirazlardan ilkine söyleyecek sözüm yok ama ikincisi üzerinde tartışabiliriz. Dünyanın kuzey yarımküresinde binlerce yıldır baharın gelişi kutlanıyor. Bizim kültürümüzdeki Nevruz ve Hıdırellez bayramları da aslında yeni yıl kutlamalarıdır. Çünkü tabiatın uykuya yattığı kış mevsiminin sona erip baharın gelişiyle başlardı geçmiş zamanlarda yeni yıl. Kışın bitmesi ve yazın başlaması özellikle tarım toplumları için tabiatın uyanışı ve insanoğlunun ihtiyaçlarına cevap veren doğal kaynakların yeniden canlanması demekti. Kutlanması, sevinçle karşılanması, şükür duyulması gereken bir olaydı. Dolayısıyla Avrupa’dan Mezopotamya’ya, Anadolu’dan Çin’e, Orta Asya’dan Hindistan’a dünyanın birçok bölgesinde insanlar binlerce yıldır yeni bir yıl başladığında bunu coşkuyla ve neşeyle kutluyorlar.