Adalet duygusu sevdiğimiz insanların haklarının korunması, sevmediklerimizin cezasını bulması arzumuz değildir. Kim olursa olsun haklının hakkını almasına, kim olursa olsun haksızın cezasını bulmasına razı olmaktır. Bu duygunun kurumlaşmış tezahürüne hukuk diyoruz.
Hukuk medeni toplumların kurumudur. Medeniyet öncesi toplumlarda yasa ve kurallar kabile üyeleri için geçerlidir. Yabancılar için veya düşmanlar için farklı cezalar uygulanır. Ayrıca kabile içinde de bazıları bazılarından daha haklıdır daima.
Hukukun üstünlüğü -yani yasaların herkes için geçerli olması- fikri medeniyet çağında ve o da geçen asırlar boyunca tedrici bir şekilde gelişmiştir. Bugün bu fikir neredeyse insanlık aleminin tamamında hâkim fikirdir. Aksinin savunulması hiç kimsenin aklına bile gelmez. Ne var ki uygulamada durum öyle olmayabilir. Çünkü evrensel dediğimiz değerlerin içeriğini her toplum kendi kültürü çerçevesinde doldurur.
Bizdeki siyasi yargılamalara bakın… Belirli kesimlerin diğerlerinden intikam alma aracı olarak birtakım gönüllerde yer alıyor hepsi. Yassıada’dan 12 Mart yargılamalarına, Ergenekon mahkemesinden Gezi davasına… Hepsinde taraftar tribünleri var....